Arthur Schopenhauer sözleri

Arthur Schopenhaueralıntı sözleri

Arthur Schopenhauer Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Arthur Schopenhauer Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Arthur Schopenhauer felsefesini anlamada hayat öyküsü önemlidir. Hayatı bir ıstırap olarak gören filozofun yaşadıkları felsefesini etkilemiştir. Arthur Schopenhauer (22 Şubat 1788 Danzig- 21 Eylül 1860 Münih) Babası tüccar Heinrich Floris, annesi edebiyatçı Henrietta Trosiener’dir.

Schopenhauer felsefesi gerçekçi ve korkusuz olmak niyetindedir. Bilinmeyen ya da ifade edilemeyene atıf yapmaz. Onun için acı gerçekleri görmek temel motiftir. Kendi zamanından bağımsız, evrensel yargılara ulaşmayı amaçlar. Onun felsefesi, yaşamdaki ve insanın içindeki kötülükten sıyrılmaya yönelik bir çaba olarak görülebilir.

En Çok Beğenilen Arthur Schopenhauer Sözleri

Hayatının ilk yarısında herkes işlemenin ön tarafını görür, ikinci yarısında ise tam tersini. İkincisi o kadar güzel değildir, ama daha öğreticidir.Çünkü iplerin birbirine nasıl bağlandığını görmemizi sağlar.

Bütün gerçekler üç aşamadan geçer: önce dalga geçilir; sonra, şiddetle karşı çıkılır, sonunda aşikar kabul edilir.

Herkes kendinde eksik olan şeyi sever.

Değişim, değişmeyen tek şeydir.

Dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiçbir şeyi olmayandır.

Arthur Schopenhauer Tarafından Söylenmiş 11 Güzel Söz

Hayatının son dönemindeki hiçbir insan, samimiyse ve bütün melekeleri yerindeyse, her şeyi yeniden yaşamak istemez. Bunu yapmaktansa tamamen yok olmayı tercih eder.

Hiç kimse ne ise o olarak kabul edilmez, başkaları onu ne yaptıysa o öyle bilinir, öyle kabul edilir.

Her çocuk bir bakıma bir dahi ve her dahi bir bakıma bir çocuktur.

Her insan kendi görüş sahasının sınırlarını dünyanın sınırları olarak kabul eder…

Hayat bir parça nakış işlemesine benzetilebilir.

İnsanın sınırlılığını, ölümün kaçınılmazlığını bilmek, kendi başına hayatı anlamlı ve önemli hale getirebilir.

Doğuştan gelen tek bir yanılgı vardır. O da mutlu olmak için burada olduğumuzu sandığımızdır.

Gerçek zenginlik sadece ruhun içsel zenginliğidir, gerisi kazançtan çok bela getirir.

Kim ne derse desin, mutlu insanın en mutlu anı, uykuya daldığı andır ve mutsuz bir insanın en mutsuz anı, uykudan uyandığı andır. İnsan hayatı bir tür hata olmalı.

Sıradan insanlar saatin parçaları gibidir. Kurulurlar, ondan sonra neden işlediklerini bilmeden işler dururlar.

İstemek, temeli bakımından acı çekmektir ve yaşamak, istemekten başka bir şey olmadığına göre, hayatın tümü, özü bakımından acıdan başka bir şey değildir.

Anlamlı Arthur Schopenhauer Sözleri

Gençliğin bakış açısından bakıldığında hayat sonsuz derecede uzun bir yolculuktur: yaşlılıktan bakınca çok kısa bir geçmişe benzer. Gemiyle uzaklaştığınızda kıyıdaki nesneler daha küçük, tanınması ve ayırt edilmesi daha zor hale gelirler, aynı şekilde olaylar ve etkinliklerle dolu geçmiş yıllarınızı da tanıyamazsınız.

Zeki bir insan yalnızlıkta, düşünceleri ve hayal gücüyle mükemmel bir eğlenceye sahiptir.

Çoğu kimse, fazlasıyla bugünde yaşar, bunlar düşüncesizdirler; bazıları da fazlasıyla gelecekte yaşarlar, bunlar da korkaklar ve endişelidirler. Bir kimsenin doğru ölçüyü tutturduğu ender görülür.

Gençliğimizde yaşamımız için önem taşıyan ve büyük sonuçlar doğuracak olayların ve kişilerin karşımıza davul zurnayla çıkacaklarını sanırız: ama yaşlılığımızda geri dönüp baktığımızda, bunların hepsinin de sessizce, arka kapıdan ve adeta dikkati çekmeden içeri süzülmüş olduklarını görürüz.

Karşındakinin sizi sevdiğini bilmek, ona sahip olamamanın getirdiği tatminsizliği asla gidermez.

İnsan yaşamının aslında ne uzun ne de kısa olduğu söylenebilir; çünkü esas olarak tüm öteki zaman uzunluklarını insan yaşamına göre ölçeriz.

Yazgı kartları karıştırır, biz de oynarız…

Yaşlandıkça, zamanımızı daha ekonomik kullanırız. Çünkü ilerlemiş yaşlarda, yaşanan her gün, attığı her adımın kendisini yüksek mahkemeye götürdüğü bir suçlununkine benzer bir duygu uyandırır.

Sadece yaşamaya şükretmek yeterli olsaydı can sıkıntısı olmazdı ve zenginler can sıkıntısını aşmak için saldırır gibi telaşla yer değiştirmeye çalışmazlardı.

En değersiz gurur, milli gururdur. Bu, onunla gurur duyandaki bireysel özelliklerin yoksunluğunu ele verir. Çünkü insan neden milyonlarca insanlarla paylaştığı bir özelliğe tutunma gereği duyabilir ki başka türlü? Dikkate değer kişisel niteliklere sahip olan, sürekli göz önünde bulundurduğu ülkesinin hatalarını açıkça görebilecektir. Ama dünyada gurur duyabilecek hiçbir şeyi olmayan her zavallı aptal gurur duyabilmek için son çare olarak ait olduğu ülkesi ile gurur duyar.

İnsan sadece yalnız kalabildiği sürece bütünüyle kendisi olur: Demek ki yalnızlığı sevmeyen özgürlüğü de sevmez. Çünkü insan ancak yalnız kaldığında özgürdür. Baskı, her toplumun ayrılmaz arkadaşıdır.

Her yerde bir düşman çıkıyor karşımıza; hayat silah başında öldüğümüz sürekli bir savaştan başka bir şey değil.

Etkileyici Arthur Schopenhauer Sözleri

Sessizlik ağacında huzur meyveleri yetişir.

Görülen şeyler, düşünülen şeylerden daha çok kişiye ulaşacaktır.

Kütüphaneler insanlığın tek güvenilir ve kalıcı olan belleğidir.

İnsanları huzursuz eden olaylar değildir, olaylar hakkındaki görüşleridir.

Hayvanlara karşı acımasız olan, iyi bir insan olamaz.

Akıllı olan, sohbet sırasında ne hakkında konuştuğundan ziyade kiminle konuştuğunu düşünerek hareket edecektir. Bunu yaptığı takdirde sonradan pişman olacağı hiçbir şey söylemeyeceğinden emindir.

Mutluluk kendi kendine yetenlerindir.

Bana yapılan haksızlık bana hiçbir şekilde ona haksızlık yapma hakkını vermez.

Hayatın ilk elli yılı metin, geri kalanı yorumdur…

Birisi sizin için gerçekten çok değerliyse, bunu ondan sanki bir suçmuş gibi gizleyin. Bu hoş bir şey değildir ama doğrudur. Çünkü, bırakın insanları, köpekler bile büyük dostluklara katlanamazlar.

İnsanın kırk yaşına kadar geçen yılları bir kitap, geri kalan yılları da o kitabın eleştirmesidir.

Çoğu hakikat sadece kimsenin sorunu ele alacak ve üstüne gidecek cesareti bulamamasından dolayı ortaya çıkmıyor.

Merhamet ahlakın temelidir.

Görüş, etki ve temas alanımız ne kadar darsa, o kadar mutluyuzdur. Bunlar ne kadar genişlerse, o kadar ıstırap çeker, ürkeriz. Çünkü bu alanla birlikte kaygılar, arzular ve korkular da çoğalır ve büyür. Bu yüzden körler bile bize ilk başta göründüğü kadar mutsuz değildir.

Okumak, kendi kafanla değil, başkasının kafasıyla düşünmeye benzer.

Hakikat, onu arzu etmeyenin boğazına sarılan bir fahişe değildir. Hatta o kadar çekingen bir güzeldir ki, onun için her şeyini feda etmiş olan bile onun lütfundan emin olamaz.

Bonus

Çok soğuk bir kış günü üşüyen kirpiler birbirlerine iyice sokulurlar, soğuktan ve donmaktan korunmak için, ama bir süre sonra birinin dikenleri diğerine batmaya başlar. Birbirlerinden iyice uzaklaşırlar, bu seferde soğuğun etkisi hissedilir. Her seferinde aynı olay tekrarlanır, üşüyünce birbirlerine yapışan kirpiler, dikenler batınca birbirlerinden fazlasıyla uzaklaşırlar, ta ki hem soğuktan etkilenmeyecekleri hem de birbirlerine dikenlerini batırmayacakları orta bir mesafe bulana kadar. İnsanlar da kendi monotonluklarından, tek başınalığın boşluğundan kurtulmak için birbirlerine yaklaşırlar, ama çirkin alışkanlıkları ve dayanılmaz hataları onları birbirlerinden uzaklaştırır. Orta mesafe ise nezaket ve iyi ahlaktır.