Neyzen Tevfik Sözleri

Anlamlı ve Güzel Neyzen Tevfik Sözlerialıntı sözleri

Ey bana kendini büyük tanıtan.

Hâlime bak da varlığından utan!

Kızları tayin edin resmî umur-ı devlete,

Evlenince âşinâ olsun mehâm-ı hizmete.

Valide vâkıf bulunsun ihtiyaca, servete,

Başka bir revnak verir hatun kişi cemiyete,

Pîşdâr olsun kadın her sahâ-i imrâna, Türkl

Üç beş defa ayılmıştım rüyada,

Gönlüm yine güzellerle sahbada.

Ezberimde kalan şu söz dünyada:

Çok vermeyin Neyzen’e sarhoş olur.

Hangi cemiyet olursa girme taktırma yular,

Goncası milliyetin ağyar elinde tez solar.

Hür yaşa bak yadigârı ceddinin şu ordular

Karşısında İtilaf orduları zor durdular,

Düşmanı teshir eden başındaki mehpâre Türk!

Öleceğiz bir gün, gömecekler. Birkaç gün övecekler, sonra kalan malını bölecekler; hatta memnun kalmayıp üstüne birde sövecekler.

Dünya dönüyor, ben de dönüyorum, Allah ahengimizi bozmasın…

Her şeref yapma, her saadet piç! Her şeyin ibtidası, ahiri hiç!

Hayat üç buçukla dört arasındadır Ya üç buçuk atarsın ya da dört dörtlük yaşarsın.

Ne Ceket Kaldı, Ne Metelik Cebinde Ceketin. Kurtaracağız Diye Geldiler, İçine Sıçtılar Memleketin

Bazı insanları sebepsiz seversin.

Bazılarına bin sebep arar, yine sevemezsin.

Ne şeriat, ne tarikat, ne hakikat, ne türe,

Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre

Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre!

Ma’rifet mahkemesinde verilen hükme göre,

Cennet iflas eder, efsane-i Adem de geçer.

Bekaretinle kapatmaya çalışsan da bedenin gizlemiyor ruhundaki fahişeyi.

Bacak arasından ibaret olsaydı namus yaradan da gizlerdi inekteki memeyi.

Kim demiş bizde bir demokrat idare yoktur.

Ne demek olmasa elbet dışarıdan alırız

Sırredip karne usulüyle o gümrük malını

Karaborsaya verir, biz bize benzer kalırız.

Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;

Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus! dediler…

Künyeni almak için, partiye ettim telefon:

Bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler!.

Çatlak bardaktaki suya benzer hayat.

Sen içsen de tükenir içmesen de.

Artık acı çekmeyi bırak, hayattan tat almaya bak.

Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer

İçsen de tükenir içmesen de.

Bu yüzden hayattan tat almaya bak

Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da.

Rakı, şarap içiyorsam sana ne,

Yoksa bana bir zararı içerim,

İkimiz de gelsek kıldan köprüye

Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.

Zerdüşt olmuş görünmüşsün ateşte,

Brahmen’in Vişno’sısın güneşte,

Bir parlayış parladın ki Kureyş’te.

Mahbubunu zatına şan edersin.

Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer,

Ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer,

Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer,

Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer,

Gece gündüz yok olur, an-ı dem adem de geçer,

Yapmak, yıkmak senin bu gamlı ömrü.

Ben gönlümü sana verdim götürü.

Sana meftûn olduğumdan ötürü

Sarhoş oldum Neyzen, coşarak geldim

Ne ararsın tanrı ile aramda

Sen kimsin ki orucu mu sorarsın

Hakikaten gözün yoksa haramda

Başı açığa neden türban sorarsın

İyi bak kabına, olmasın delik,

Boşuna taşırsın, gider gündelik.

Anında olmalı, ettiğin iyilik,

Alem duysun diye, inayet etme

Bir taraftan câm-ı aşkın, bir taraftan meyle ney

Kör kütük, zil zurnayım; sâkî fitil ettin beni!

Sarhoşum, kör kandilim, yandım o mavi gözlere,

Altmışından sonra cânâ bob-stil ettin beni.

Öyle hürriyete âşık ki kadınlar, hattâ

Hiçbir erkek olamaz onlara yol arkadaşı.

Çıkar at çarşafı teklîfine karşı, nitekim

Donu fırlattı g..ünden, açacak yerde başı.

Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden,

Softalık zorlu anırtı ile aldı yürüdü.

Kara bir kinle taassup pusudan çıktı yine,

Yurdu şâhâne cehâlet yeni baştan bürüdü.

Sertabibin bilirim kudret-i ilmiyesini,

Kimi hakkında şöyle, kimi böyle dedi

Mîriden çalma, rüşvet olarak Pendik’ten

Mazhar Osman tam beş araba gübre yedi.

Câh ü mevki-kârı çok oldu gözümden düşeli,

Bunların hiçliğini ben bilerek öğrendim.

Şimdi de kalmadı nakdin nazarımda kadri,

Kirli ellerde görünce, paradan iğrendim.

Fırka, parti diye halkın boğazından sıkarak,

Milletin on senedir olmuş idi mengenesi.

Kazdığı câh-ı belâya yine kendi düştü.

Örsünü, kıskacını s..tiğimin çingenesi

Sanma ciddiyyet ile sarf ederim san’atımı,

Ney elimde suyu durmuş kuru musluk gibidir.

Bezm-i meyde süfehânın saza meftûn oluşu,

Nazarımda su içen eşşeğe ıslık gibidir!

Fabrika yaptı Sümerbank bez için,

Çok muazzam bir eser bu, lâf değil!

Dil işinde ehl-i dil tezden dedi,

S…. Cafer, bez getirsin Başvekil.

Düşeli derd-i firâkın ile sevdâya mey’e

Müptelâyım, deliyim, sinmişim esrâr-ı ney’e

Feleğin kahpe başında paralansın parası,

Ben güzel sevmeye geldim, değil ekmek yemeye.

Gönlümün zâviyesinden dedi bir pîr-i mugan,

Gözünü yum, sağır ol, yut dilini, kes sesini!

Bilenin ağzına önce s..ıyor kahpe felek,

Sonra sille ile patlatıyor ensesini.

İhtiyarlık ile gençlik diyerek,

Şu hayâtı ikiye böldürme!

Ey büyükten de büyük Allâhım,

Benden evvel s..imi öldürme

Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.

Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.

Geçmez ele bir pâye, kavuk sallamayınca,

Kürsî-i liyâkat, pezevenk puşt olanındır!

Bî-namaz deyip beni Hak’dan uzak gören,

Sığmaz senin hayâline mihrâb ü mübrem.

Sen sade beş vakitte ararsın Allahını,

Ben her zaman onunla emîn ol beraberim

Yürü güzelim endamını göreyim

Sensiz geçen gecelerin ecdadnını s……m

Ben mecnun muyum bir am için çöllere düşeyim

Leylanın da mecnunun da anasını s….m

Deli gönül, neyi özler durursun?

Acınacak dostun, cananın mı var?

Dünya yansa yorganım yok içinde,

Harap olmuş evin, dükkanın mı var?

Varsa dünyada aşk diye bir din

O dine inanan müminleri de sikeyim.

Utanmaktan eser yok hiçbirinde hep kaşarlanmış,

Yazık şu millete âlim diye cahillere kanmış.

Asılsız safsatayla gençliğin efkârı yıpranmış,

Zekâ tehdid ile cebren bu menkulâta aldanmış,

Sürer ahkâmını her fikr-i bâtıl yâ Rasûlullâh!