Asansör 7 kişilik
Temel oğlunun yanına gitmiş. Oğlu 10. katta oturuyormuş. Çıkmış en üste oğlunun dairesine. Nefes nefese kalmış. Oğlu:
– Baba, niye asansöre binmedin, demiş.
Temel:
– Asansör yedi kişilikti. Altı kişi bekledim gelmedi
Ayakkabı
Temel işe girmek için sözlü sınava giriyor. Çok heyecanlı, bir önceki adaya soruyor:
– Ne sorayiler?
– Ayakkabı.
Temel’in sırası geliyor, bilsin diye kolay soruyorlar:
– Dört ayaklıdır, miyav miyav der.
Temel sorar:
– Bağcıkli midur?
Aynı yerde
Temel uzun zamandır görmediği arkadaşı Cemal’le İstanbul’da karsılaşınca :
– Uşak nasilsin bakayum?
– Iyiyum…
– Çocuklarin nasildur?
– Onlar da iyidur.
– Peki karin nasildur?
Temel böyle sorunca Cemal’in birden yüzü değişir…Temel arkadaşının karisinin geçen yıl öldüğünü hatırlayıp hemen söyle der:
– Yani hala ayni mezarda mi yatıyor?
At
Dursun :”Yeni atın nasıl?”
Temel:”Olağanüstü.Bugüne dek gördüğüm en nazik at.”
Dursun:”Nasıl oluyor bu ”
Temel:”Her engelde önce bana yol veriyor.”
Avcı Temel
Dört kişilik avcı grubu, tecrübeli avcı Temel’in önderliğinde ormanda ilerlemekte.Karşılarına küçük bir delik çıkar.Temel:
`Yatın yere,tavsan deliği !’
Bütün avcılar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten tavsan çıkar. Avcılar hemen vururlar.Tekrar yürümeye başlarlar.Bir sure sonra büyükçe bir delik çıkar karsılarına. Temel :
‘Yatın yere, tilki deliği!’ Yatarlar.
Biraz sonra tilki çıkar.Onu da vururlar.Tekrar yola düşerler.Bu defa daha büyük bir delik çıkar. Temel :
`Yatın yere, ayı ini !’Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar.İyice keyiflenen avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zaman sonra kocaman bir deliğin başında dururlar. Acemiler hep birden Temel’e bakar.Temel :
‘Uşaklar ne çıkacağını bilmiyorum.Ama yatın yere,ne çıkarsa bahtımıza!’ . . .
Ertesi gün gazetelerde :`Dört avcı tren altında can verdi…’