Evimi bir toplantı sonrası temizlemek için saatlerce çalışabiliyorsam
Birçok arkadaşım var demektir.
Faturalarımı ödeyebiliyorsam
Bir işim var demektir.
Pantolonum biraz sıkıyorsa
Aç kalmıyorum demektir.
Gölgem beni izliyorsa
Güneş ışığını görüyorum demektir.
Otobüsten indiğim yerden iş yerime kadar yolu uzun buluyorsam
Yürüyebiliyorum demektir.
Hükümet hakkında eleştiri yapabiliyor ve bu eleştirileri başkalarından da duyuyorsam
Konuşma özgürlüğümüz var demektir.
Otobüs beklerken yanımdaki adam anahtarlarıyla oynuyor ve bu sesten rahatsız oluyorsam
Duyuyorum demektir.
Camları silmem, çatıyı onarmam gerekiyorsa
Bir evim var demektir.
Telefon faturam yüksek geliyorsa
Konuşabiliyorum demektir.
Kardeşimle her gün kavga ediyorsam
Bir kardeşim var demektir.
Derslerimden kırık not alıyorsam
Bir okulum var demektir.
Annem azarlıyor babam kızıyorsa
Bir ailem var demektir.
O gün oltama hiç balık gelmediyse
Hiç balık öldürmedim demektir.
Doğalgaz faturam yüklü geliyorsa
Isınıyorum demektir.
Yığınla ütülenecek ve yıkanacak çamaşırım varsa
Yığınla giyeceğim var demektir.
Çalar saatim sabahın köründe çalıyorsa
Yaşıyorum demektir.
Akşamları kendimi yorgun hissedebiliyorsam ve bacaklarım ağrıyorsa
O gün üretici olmuşum demektir.
Ve tüm bunların farkına varabiliyorsam
Mutluyum demektir.
Mutluluk, yaz yağmuruna benzemez, umulmadık anda birden bire boşanmaz insanın tepesinden. Azar azar gelir. İnsanın hayata ve çevresine karşı davranışları getirir mutluluğu, azar azar, birike birike. Gerçek mutluluk böyle doğar.
Cengiz Aytmatov
Mutluluk gidilen yolun üzerindedir,
Yolun sonunda değil.
Mutlu olmanın zamanı bugündür,
Yarın değil
Epiktetos