Korku, bir belirsizlik karşısında tehdit algısı ile tetiklenen, rahatsız edici ve olumsuz bir histir.Korku belirli bir ağrı veya tehdit olarak algılanan bir olay sonucunda, uyarıcı bir tepki olarak ortaya çıkan yaşamsal bir mekanizmadır. Korku görünüşte evrensel bir duygudur. Herkes bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde çeşitli korkulara kapılabilir.Tehlike ile karşılaşan bir kişi korkar ve bu korku sonucunda kaçmak için bir tepki oluşturur.
Korku gerçek değildir.Korkunun kaynağı, bilgisizliktir.Korkunun var olabileceği tek yer, gelecekle ilgili düşüncelerimizdir. Hayal gücümüzün bir ürünüdür. Korkunun sebep olduğu şeyler, mevcut zamanda aslında yoktur ve hiçbir zaman da gerçek olmayabilir.Tehlike tümüyle gerçektir; ama korku bir seçimdir.Korkuyu beklemenin telaşı, korkunun kendisinden çok daha ürkütücüdür.
Korku, insan ilerlemesinin önünde en büyük engeldir.Korkularınızı kontrol etmelisiniz.Korkularınız gelecekteki eylem ve kararlarınızı olumsuz yönde etkiliyorsa dikkatli olmalısınız.İçinizdeki bu asılsız korku, güveninizi zayıflatır, kim olduğunuzu ve neler yapabileceğinizi unutturur ve gerçek başarı umutlarınızı tehlikeye atarsınız.
Korku genellikle yanlış anlama ya da bir durumun yanlış değerlendirilmesinden dolayı yaşanır.. Gizlice yaşamınıza sızan korkular yavaş yavaş kontrolü ele geçirir.Bir bakmışsınız hayatlarınızı sizler değil korkularınız yönetiyor.
Korkular; çok çeşitlilik gösterir; yalnızlıktan, yaşlanmaktan, kilo almaktan, aldatılmaktan, ölümden, sevdiklerimizi kaybetmekten, hastalanmaktan, parasızlıktan, başarısız olmaktan, insanların güvenini yitirmekten ve daha pek çok şeyden korkuyoruz…Ve korkularımızın arkasına saklanarak hayatı ıskalıyoruz…
Korkularınız,endişe, güvensizlik ve olumsuz bir duygu eksikliği hissetmenize neden olur.Tedirginlik ve yapacaklarınızı erteleme eğilimi giderek artar. Akılcı ve mantıklı düşünemezsiniz. Korku, potansiyel gücünüzü ve yeteneğinizi sınırlar ve çevrenizle olan ilişkilerinizi mahveder.
Endişe ve korkularınızı asla içinize atmayın. Korkunun en büyük nedenlerinden biri de kendimizle yüzleşmek istemememizdir.Güzel bir hayat istiyorsak, atmamız gereken ilk adım korkularımızla yüzleşmektir.Aksi takdirde korkularımız olumsuz düşünceleri yaratır ve güçlendirir.Bu yüzden korkuların yanı sıra onlardan kurtulmak için geliştirdiğimiz kaçış yollarını da incelememiz gerekir.Kaynağı ve sebebi ne olursa olsun eğer cesaretinizi toplar ve korkularınızla yüzleşmeyi başarırsanız hepsinden kurtulabilirsiniz.İstediğiniz her şey, korkunun diğer tarafındadır.
Zihninizi sadece cesur düşüncelerle doldurduğunuzda, korkulara yer bırakmazsınız ve cesur kararlar almaya başlarsınız.Korku, seninle hayallerin arasındaki her şeydir. Korkuyu görme ya da hissetme yerine, hayalleriniz ve geleceğiniz için ilerlemeye devam edin. Korkularınızın üzerine gidin. Bırakın, ellerinden geleni artlarına koymasınlar. Ne var ki bunu denedikleri an onları paramparça edin. Eğer bunu yapmazsanız mantar gibi dört bir yanınızda biter, istediğiniz hayata giden yolu tıkarlar.
Yaşamınızı korkusuzca yaşayın, zorlukların tümüne göğüs gerin ve onların üstesinden gelebileceğinizi açıkça gösterin.Sadece inanın.İnancınız sizi asla hayal kırıklığına uğratmayacak.
Cesaret sadece korku okyanusu içinde var olabilir.Cesaret, korku okyanusu içinde bir adadır.Korku vardır; ama bu korkuya rağmen insan o riski göze alır; işte cesaret budur.İnsan titrer, insan karanlığa girmekten korkar; ama yine de girer. İnsan, kendine rağmen adım atar; cesur olmanın anlamı budur. Bu, korkusuzluk demek değildir. Korku dolu olmak ama onun altında ezilmemek demektir.