Politika Nedir?
Çocuk babasına sorar: “Baba politika nedir?”
Baba şöyle der: “Bak oğlum, ben eve para getiriyorum, öyleyse ben kapitalistim.
Annen parayı yönetir, öyleyse o hükümettir.
Deden paranın doğru idare edilip edilmediğine dikkat eder, öyleyse o da sendikadır.
Hizmetçi kız ise isçi sınıfıdır.
Bizlerin ise tek hedefi vardır, senin rahatlığın. Dolayısıyla sen de halksın ve altında bezi ile yatan küçük kardeşin ise gelecektir.
Söyle bakalım anlayabildin mi?”
Çocuk düşünür ve o gece babasının anlattıklarını düşüneceğini söyler.
Gece yarısı çocuk uyanır. Çünkü küçük kardeşi altını pisletmiştir ve ağlamaktadır.
Ne yapacağını bilemeyen çocuk anne ve babasının yatak odasına gider.
Annesi yalnız ve derin bir şekilde uyumaktadır, öyle ki onu uyandıramaz.
Hizmetçi kızın odasına gider. Bakar ki babası hizmetçi kızla yatmaktadır.
Dedesi de pencereden gizlice onları izlemektedir.
Hepsi öyle meşguldürler ki çocuğun orada olduğunu fark etmezler bile. Çocuk hiç bir şey yapamadan yatağına geri döner.
Ertesi sabah baba çocuğa kendince politikanın ne olduğunu anlatmasını ister.
-“Evet” der çocuk, “kapitalizm” işçi sınıfını kötüye kullanıyor… Sendika bunu seyrediyor… Bu arada hükümet uyuyor… Halk ise dikkate alınmıyor… ve gelecek bokun içinde yatıyor!
İşte politika budur..!
Akıllı Eşek
Milletvekilinin biri bir köyü gezerken, bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görmüş.
Yanındaki köylüye sormuş:
-Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor ?
-Efendim, demiş köylü. O zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Müdahale edince tekrar harekete başlıyor.
-Akıllıca ,demiş vekil. Peki eşek olduğu yerde durup başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksın durduğunu?
-Anlayamam ama, ne gezer efendim sizin gibi akıllı eşek buralarda…
Papağan
12 Eylül İhtilali yıllarında, bir adamın papağanı varmış. Adam ne sağcı ne solcu ne kominist ne de faşistmiş. Bir gün adam papağana, “bak papağan ben bugün solcuları eve çağıracağım onlar gelince yaşasın solcular yaşasın solcular diye bağıracaksın” demiş.
Bizim papağan solcular gelince başlamış “YAŞASIN SAĞCILAR” diye bağırmaya. Bunu duyan solcular adamı bir güzel dövmüşler.
Adam bakmış papağan sağcılar diye bağırınca ertesi gün sağcıları çağırmaya karar vermiş. Sağcılar gelmiş bizim papağan başlamış yaşasın solcular yaşasın solcular. Tabi bunu duyan sağcılar adamı bir güzel dövmüşler.
Buna sinirlenen adam papağanın tüylerini koparıp kümese atmış. Tavukların hepsi kahkahalar atıyor. Sonra bizim papağan demiş, “Ne gülüyorsunuz fahişeler ben sizin gibi fuhuştan değil siyasetten girdim içeri”
Politikacılar
Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için TEKSAS’ ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş.
Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kuşa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış.
Ertesi sabah, Şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş: “Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek…Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?”
Çiftçi cevap vermiş: “Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler! “.
Padişah ve Vezir
Padişah ile vezir tartışmaya başlamış. Padişah vezire, “En büyük ve en güçlü olan benim. Sen benim emrimdesin!” demiş. Vezir, “Hayır ben büyüğüm. Ordunun başında ben savaşıyorum, sen sadece mühür basıyorsun” diye itiraz etmiş. Tartışma uzayınca Padişahla vezir, bir çobanın yanına gitmişler ve konuya hemen girmemek için çobana sormuşlar:
-Senin koyunun mu büyük, ineğin mi?
Çoban şaşırmış şaşırmasına da, soranlar da Padişahla vezir.
-“İneğim” demiş.
-Keçin mi büyük, öküzün mü?
Çoban “Öküzüm tabii” deyince, asıl soruyu yöneltmişler çobana:
-Söyle bakalım, Padişahın mı büyük, vezirin mi?
Çoban hiç düşünmeden yanıt vermiş:
-Vallahi ben bu hayvanları tanımıyorum!