Başarıda limit sizsiniz!
İnsan da kitap gibidir, değeri içindekiler kadardır. Kendiniz kadar başarılı, kendiniz kadar başarısız olacaksınız.
Mümin Sekman’ın yeni kitabı “Limit Sizsiniz”, başarı yolunda kendi gücüyle ilerlemek isteyenlere “kendi kanatlarıyla uçma dersleri” anlatıyor. Bir insan neyi başarabilir, neyi başaramaz sorusuna cevap arıyor.
“Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez” diyerek yola çıkan Mümin Sekman “Limit Sizsiniz” kitabında pek çok kişisel gelişim kitabının yaptığı gibi umut aşılıyor ve iyi hissettiriyor.
Yazarı: Mümin Sekman
Yayınevi: Alfa Yayınları
Tanıtım Yazısı
Önce kendi kanatlarına güven!
Büyük başarı kalpten gelir, beyinde büyür, ellerden hayata akar.
Dışımızdaki limitler, içimizdekiler kadar büyür ya da küçülürler.
Kafesten çıkınca değil, kafesi içimizden çıkarınca özgürleşiriz.
Kendi yolundan, kendi kanatlarıyla, kendi hayaline gidenlere,
Kendi gücüyle başarmayı anlatan yeni bir ‘başarı müfredatı’:
Başarı: ‘Baş’ olmak için ‘arı’ gibi çalışmak gerekir!
Başarı sonuç alır susar, başarısızlık açıklama ister.
Başarı (b)ilgi ister. ‘Bilgi’nin de beşte dördü ‘ilgi’dir!
Sadece iyide değil, kötü yolda da rekabet vardır!
Her başarının bir son kullanma tarihi bulunur!
İnsanlar üçe ayrılır: Gerçekten başarılılar, başarılıyım diye geçinenler ve başarılı insanlar üzerinden geçinenler!
Kitabın Konusu
Hayatta geldiğimiz yer ile hayatta gelmek istediğimiz yer arasında geçiyor ömrümüz.Zorlukları seçmeli hayatlar yaşıyoruz. İsteklerimiz imkânlarımızla orantılı değil.Seçiğimiz her eş için başka bir şeylerden vazgeçmemiz gerekiyor. Sevdiğimizi seçtikçe mutlu, seçtiğimiz sevdikçe huzurlu oluyoruz.
İnsanın başarı limiti tutkusuna, cesaretine ve bilgisine bağlı olarak genişler ya da daralır. Şu andaki limitlerimizle bu kadar başarabiliyorsak; kendimize eklemeler yaparak, aklımıza akıl ekleyerek, cesaretimizi güçlendirerek, tutkumuzu ateşleyerek daha büyük işler başarabilir hale gelebiliriz.
İnsanın başarı limiti sabit değil esnektir. “Yapamadıklarımız” listesinin önüne “henüz” ibaresi koymak gerekir. Nasıl ki dün yapamadığımızı bugün yapabiliyorsak, kişisel limit artırımına giderek, bugün yapamadığımızı da yarın yapabilir hale gelebiliriz.Hiçbirimiz sınırsızlık anlamında “limitsiz” değiliz ama şu andaki limitlerimize de mahkûm değiliz. Hayatımız dar geliyorsa, kabuklarımızı kırıp hayatımızı bir beden büyütebiliriz. Büyüttükçe de, daha fazla büyütme kapasitesine ulaşabiliriz. Sınırımızı zorladıkça başlangıçta aklımıza bile gelmeyen ölçekleri aşabiliriz.
Bu kitabın iki temel mesajı var.Birinci mesajı: Başarınızın limiti sizsiniz!Tutkunuz, tekniğimiz ve cesaretinizle limiti koyan sizsiniz. Kendiniz kadar başarılı, kendiniz kadar başarısız olacaksınız. İnsanlar da kitaplar gibidir, nihai değerleri “içindekiler” kadardır!
Kitabın ikinci mesajı: Eğer önce içinde yaşadığınız kafesten çıkar, sonra da kafesi kafanızın içinden çıkarabilirseniz, kendi kanatlarınızla uçabileceğiniz en ileri noktaya gidebilirsiniz.Bu kitabın “içindekiler”,kendi kanatlarıyla uçma becerileri, limitleri ve şekilleri hakkındadır.
Kitapta kendi kanatlarıyla uçabilmek üzerine üç türlü bilgi bulacaksınız.Birincisi, kendi kanatlarıyla uçmanın psikolojik yasaları. Bu bilgi,dünyamızı düzenlememiz için.İkincisi uçarken uyulması gereken fizik yasaları. Bunlar da İkarus gibi kanatları yakmamak için bilinmesi gereken doğa yasaları. Üçüncüsü ise sosyal yasalar. Toplumsal hayatta kendi ayakları üzerinde durabilmek ve diğer insanlarla ilişkileri yürütebilmek için izlenmesi gereken sosyal stratejiler.
Kitaptan Alıntılar
Kabuğunu kırmanın zevki, yeni sınırları aşma isteğini kışkırtıyordu. Ailesinin onu sakladığı dalların altından çıkmıştı ama ötesini de istiyordu. Özgürlüğün keyfini tatmıştı bir kere. Cesaretin gücünü görmüştü.
Amerikan dolarının üzerinde bir kartal resmi vardır. Bu kartal hız, çeviklik ve özgürlüğü ifade eder. Kartalın bir kanadında zeytin dalı, diğerinde ok bulunur. Bunun anlamı,
“Barışı severiz ama gerektiğinde savaşırız!”dır. Gariptir ama hayatta barış içinde yaşamak için bile, savaşı kazanacak kadar güçlü olmak gerekir!
Ah şu rüyalarımız!Sanılanın aksine rüyalarımız başımıza gelecekleri değil, içimizde olacakları bize söyler.
Kendi kanatlarıyla uçmak bazen bir kaçıştır, bazen bir arayış, bazen seçilmiş bir hedefe varış çabası.
Cesaret yedi harfli bir kelimedir, altı harflisi “esaret”tir. Esaret kelimesinin önüne, “c” harfi gelince, “cesaret” ortaya çıkar. Esareti cesarete çeviren bu “c” harfi, bazen cehaletin “c” sidir! Bazen büyük bir iş başarırız çünkü onu neden başaramayacağımızı yeterince detaylı bilmiyoruzdur!
Şu hayat ne ilginçtir.Hiç kimse kendi çabasıyla çıkmadığı yükseklikte, kendi çabasıyla kalamıyor. Bu, uçmak için doğan bir kuş olsa bile.
Bu kitabın merkezinde üç kelime var: Tutku, teknik ve cesaret! Bu üç kelime kilit başarı faktörleridir.Teknik, kişinin bilgisi ve donanımıdır. Tutku güçlü bir isteği ifade eder. Cesaret ise kendine güvenerek ileri atılmaktır. Bilgi cesaretin aklıdır, cesaret aklın provokatörü. Tutku ise başarının yakıtıdır.
Bir şeyler yapmak gerekiyor ama hiçbir şey yapmıyorsanız, muhtemelen gelecekte istemediğiniz bir yerde olacaksınız.
Kartalsak kartal gibi yaşamalıyız, tavuksak tavuk gibi. Hayatta başarılı olmaktan daha üstün bir tek değer varsa o da kendi olabilmektir.
Kendi kanatlarıyla uçabilenlerin uçma nedenleri de, uçma şekilleri de farklı farklıdır.Bazıları kartallar gibi yüksekten ve tek başına, bazıları ise kargalar gibi alçaktan ve sürüyle uçarlar.
İnsan yapabileceklerinin sınırını zorlamadan, gerçek kapasitesinin neye yeteceğini tam olarak bilemez.
Başarınıza değil,işinize odaklı yaşayın.Büyük bir iş başarınca,başarınızı ilk unutan siz olun! Başarısızlığınızı ise ilk gören siz olun!
Bir çocuğun en büyük avantajı neyi yapamayacağını henüz öğrenmemiş olmasıdır!
Sığ sularda yüzmek güvenli olabilir ama insan iyi yüzücü olmayı boyunu aşan sularda öğrenir.