Okuyucu önce düşünceyi esnetmeye, göremediği noktaları görüp kuşatıcı bir bakış açısı kazanmaya çağırıyor. Ardından bu yeni düşünüş tarzıyla adanılacak, mesleki, ahlaki, sosyal, kişisel hedefler belirlemeye çağırıyor. Üçüncü adımda, belirlenen hedeflere gidecek yolların detaylarını, gerçekleştirilme şekillerini netleştirmeyi sağlayıcı bakış açıları sağlıyor.
Bundan sonra sıra şiddetli istemeye geliyor. Harekete geçirici enerjiyi edinmek için kalpte karşı konulamaz arzuların oluşturulması gerekiyor. Böylece harekete geçmek üzereyken insanı engelleyebilecek korku kalıplarına karşı da cesareti geliştirme yolları üzerinde duruluyor.
Bundan sonra kişiyi tuzağa düşüren erteleme, geçmişte ve gelecekte yaşama davranışlarına karşı, hemen yapma ve zihni şimdiki zamanda odaklama alışkanlığını öneriyor. Nihayet bahanelere sığınma davranışını yok etmeyi ev artık hedefe ulaşıncaya, eseri tamamlayıncaya kadar bu yol üzere ilerlemeyi öneriyor.
Kitabın her bölümünde konular üç temel alt bölümde işleniyor: Önce konunun önemi açıklanıyor; amacın ardından başarılmasını zorlaştıran temel engeller sıralanıyor ve nihayet çözüm teknikleri sunuluyor.
Yazarı: Muhammed Bozdağ
Yayınevi: Nesil Yayınları
Tanıtım Yazısı
Kişisel dünyanızda büyük bir değişim yaşamak ve büyük hedeflere uçmak istiyorsanız, doğru zamanda, doğru kitabı elinizde tutuyorsunuz. Çünkü, Düşün ve Başar, şimdiye kadar okuduğunuz kişisel gelişim kitaplarından çok daha farklı ve etkileyici. Bir okuyucu yaşadığı değişimi bakın nasıl anlatıyor:
Uzun yıllar başarısızlıktan dolayı çok acı çektim. Sebebini, kaderime, bahtsızlığına ve olağan dışı güçlere yüklüyordum. Kesinlikle yeteneksiz olduğuma inanmıştım. Fakat kitabı okuyunca hayatımın akışı değişti. Düşün ve Başar’ı 4 kez bitirdim. Köhne fikirlerimden arındım, adeta yeniden doğdum. Diğer eserlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.
Kitabın Konusu
Düşün ve Başar başarının on temel adımını, “Büyük Düşünmek, Hedef Belirlemek, Yöntem Belirlemek, Şiddetli İstemek, Cesaretli Olmak, Hemen Yapmak, Şimdiyi Yaşamak, Mazeretleri Yıkmak ve Eseri Tamamlamak” başlıkları altında ele alıyor.
Büyük Düşünmek
Düşünceler eylemlere yol açarlar. Eylemler alışkanlıkların nedenidir. Alışkanlıklarımız bizim karakterimizi, kişiliğimizi belirler. Karakterimiz ise hayatımızı örgüleyen en önemli nedendir. Herkes yürüdüğü yolun sonunda var olana ulaşır. Tırmandığınız merdivene bakarak sonunda nereye yükseleceğinizi anlayabilirsiniz. Dolaysıyla büyük sonuca giden yol büyük düşünceden başlar.
Hedef Belirlemek
Kendilerini başarısızlığa mahkum edenler hedefi, zihinde dolaşıp duran hayallerle karıştırırlar. İsteklerin, dileklerin hedef olduğunu sanırlar. Sonuçta hedefsizliklerini değil de talihsizliklerini suçlarlar. Onlara, isteseler neler yapabileceklerini söyleseniz, inandıramazsınız. Büyük işler başaranların, bunu sadece hedeflerine borçlu oldukları konusunda ikna olmazlar.
Yöntem Belirlemek
Yöntem belirlerken üç farklı alan üzerinde çalışacaksınız: Yeterli bilgi toplamak, hedefi kesinleştirmek ve hedefi planlamak. Yeterince bilginiz yoksa nasıl yapacağınızı bilmeyeceksiniz. Hedefiniz kesin değilse tam olarak onu yapamayacaksınız. Belirsiz hedefler arasında dolaşıp duracaksınız. Hedefinizi planlamamışsanız merdiveni adım adım çıkamazsınız. Gittiğiniz yolu kontrol edemezsiniz. Bir adımı ihmal etmek tüm adımların boşa çıkmasına neden olur. Binanızın direkleri ne kadar güçlü olursa olsun, temel zayıfsa binanız çökmeye mahkumdur.
Şiddetli İstemek
Kainattaki tüm güç ilişkileri arzu kanuna dayanır. Arzu, manevi gücün doğduğu kaynaktır. Ne kadar çok arzuya sahip olursanız o kadar güçlü olursunuz. Yani arzu ne kadar şiddetli ise sonuç o kadar güçlüdür. Bir Batılı düşünür şöyle der: “Duygularınızın şiddetini bilseydim gelecekte atacağınız adımların büyüklüğünü söyleyebilirdim.” Arzu duygudur ve tüm duygular arzu duygusunda birleşirler. Arzu, yerine göre sevgi olur, yerine göre nefret olur. Tüm duygular arzulamakla arzulamamak arasındaki çizgi üzerinde dizilirler.
Cesaretli Olmak
Cesaretiniz varsa izlerinizi uzaklara taşırsınız. Var olmamız cesaretimize bağlı. Cesaretiniz varsa herkes sizin var olduğunuzu bilir. Sizi insanların dünyasına sadece cesaretiniz taşır. Cesaretiniz yoksa kendi iç dünyanıza hapis olmaya mahkumsunuz.Cesaret gösterebilenler risk üstlenmeye hazır olanlardır.
Hemen Yapmak
Hemen yapan, bulunduğu an içinde yapılabilecek olan bir iş arar. Bu sayede güçlü birer gözlemci olur. Ankarada bir ay boyunca Hızlı ve Etkin Okuma seminerlerine katılan öğrenci arkadaşlara, bulundukları salonun duvarlarında kaç tane tablo asılı olduğunu sordum. Altı tane tablodan kimi üçünü, kimi dördünü fark edebilmişti. Bir ay boyunca oturduğumuz salonun duvarlarındaki resimleri fark edememek ne demektir? Kaderimiz harika fırsatları her gün çevremizde uçuşturuyor. Onlardan hiç olmazsa birini keşfedebilmek dikkatli olmamız sayesinde mümkün. Dikkatli olan insan yapacak hiçbir işi kalmadığında, Barış Manço gibi duvarlarındaki tabloların tozlarını alır, resimlerin yerlerini değiştirir. Zihnimiz kuşların bedenleri gibi hareketli olmalıdır.
Şimdiyi Yaşamak
Aslında ne kadar yaşarsa yaşasın, her şey böylesine bir çırpıda çıkar hayata ve sonra kaybolur. İnsanın yaratılışını düşünün: Bir hücre yaratılır. Bir saniye geçer, yok olur, bölünür; yerine iki tane hücre yaratılır. Yok olan bir hücre var olan iki hücrenin çekirdeği olmuştur. Bazı bakteriler de bir saniye yaşayıp, yerlerine yenilerini bırakarak ayrılırlar bu hayattan. Tüm varlık aynı süreci yaşar. Bitki ölür, yeni mevsimde yavrularına kaynaklık yapacak tohumlarını bırakır. Bir örümcek ölür, bedeni onun yerine gönderilen yüzlerce yavrusuna besin olur. İnsan ayrılır yeryüzünden, bedeni bir çiçeğin vücudunda dirilir. Ruh büyük diriliş gününde, yeni bedeninin çekirdeği olmak için ebedi alemin açılacağı dört mevsimi bekler.
Mazeretlerden Kurtulmak
Başaranların hiçbir bahanesi yoktur. Bahanenin “var” olduğu yerde başarı “yok” olmaya mahkumdur. Hiç kimse bahaneyle birlikte yükselmeye devam edemez. Çünkü bahane bulduğumuz anda teslim oluruz. Bahane varsa mücadele yoktur. Bahane bulursanız en küçük başarılarınızı bile yok edebilirsiniz.
Eseri Tamamlamak
Pek çok insan hayatında devrim yapacak bir sıçrayışın tam ucuna gelir. Birazcık daha dayansa kendisini zirvede bulacaktır. Ama tırmanmayı bırakır. Bir adım daha atamamak, atılan binlerce adımın yok olmasına neden olur.Başarının olmazsa olmaz kuralı “yapmak”tır. Yapmayı anlamlı kılan bir kural vardır: Bitirmek. Bitmeyen iş yapılmamış iş gibidir. Hepimiz yüzlerce defa teşebbüste bulunduk. Aramızda binlerce insan başarının tam ucundadır. Sadece birazcık daha ısrar etmeye ihtiyacımız var.
Kitaptan Alıntılar
Zihinlerini ölmüş geçmişte ve doğmamış gelecekte yaşatanlar, şimdiki zamanda yaşamaya mahkum olan bedenlerini öldürürler. Beden giderse beyni de beraberinde götürür.
Değişmenin yolu, kolay zamanı beklemek değil, zor zamanda davranmaktır.
Hayatın akışını tetris oyununa benzetebilirsiniz. Zamanında yerleştirmediğiniz taşlar, ömrünüzün zamansız yerlerine biçimsiz yerleşecektir.
Korku bir kafestir; içinde hür davranamazsınız.
Nasıl yapacağını belirlemek; işin çoğunu yapmaktır. Bir kere nasıl yapacağınızı öğrendiniz mi, seri üretime geçersiniz. Yöntemini keşfetmediğiniz iş, yapamayacağınız iştir. Bilmediğimizi başaramayız; bildiğimizi ise, zorlanarak da olsa başarabiliriz.
Olumsuz insanlar arasında karamsarlığa mahkum olursunuz. Ya olumsuz insanlardan uzaklaşın; ya da uzaklaşamıyorsanız, yaptıklarına bilincinizi kapatın; onları görmeyin, duymayın, tanımayın.
Hastalık sayesinde yaşamanın güzelliğini, önemini daha iyi kavrıyorum. Ruhumun geliştiğini, olgunlaştığımı hissediyorum. ilerde büyük işler yapacağım. Bunun için zorluklara dayanabilecek bir iradeye ihtiyacım var. Yaratıcım beni bu hastalıkla eğitiyor ediyor. Ayrıca hastalık sayesinde bu dünyada misafir olduğumu anlıyorum. Böylece sonunda mutlaka ulaşacağım Evrenin Hakiminin huzuruna hazırlanıyorum. Üstelik hastalık, geçmişimdeki kusurlarımın temizlenmesi için bana gönderilen güzel bir hediyedir.
Küçük hedefler ruhunuzu sıkar ve çektiğiniz acı, yeteneklerinizi köreltir. Bizi zorlayan iş, büyük olan iş değil, nasıl yapılacağını bilmediğimiz iştir.
Eksikliklerinize bakarak yanlışlarınızdan korkarsanız, gelişemezsiniz. Doğruyu yapmak için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz. Eğer yanlış yapmaktan korkarsak, büyük doğrularımızla insanları tanıştıramayız.
Duygulanmak hedef büyütmektir; yaşadığının farkına varmaktır. Duygulanmak, yaşamaktır.
Bugününüz geçmişteki arzularınızın eseridir, geleceğinizi de bugünkü arzularınız belirleyecek.
Önemli şeyler yapmak istiyorsanız, dağları sırtınızda taşımaya hazır olmalısınız.
Hedefsiz insan, kökleri kesilmiş ağaç gibidir; duyguları beslenemediği için yeşermez.
Başarı, yaptığını sevmek veya sevdiğini yapmaktır.
Mutluluk, güzelliklerin içinde doğanların değil, çirkinliklerin bile güzel yanlarını keşfedebilenlerindir.
Özünüz itibariyle kimseden çirkin değilsiniz. Potansiyel yetenekleriniz kimseninkinden aşağı değildir. Siz kuşlardan, balıklardan, okyanuslardan, dağlardan, bulutlardan önemlisiniz.
Çirkinliklere odaklananlar hakim olamazlar; çünkü adil karar veremezler.Birisinin yüzlerce iyiliğini görmezlikten gelip birkaç kötülüğü ne göre davranan insan, adaletsizdir.