Yıllar öncesinde ünlü bir kasabada makarna fabrikası kurulmuş. Fabrikanın başına daha önceki başarılarıyla tanınan bir genel müdür getirilmiş. Fabrika çalışmaya başladıktan sonra hiç de fena sayılmayacak bir gelir getirmeye başlamış ve günden güne kar artmaya başlamış.Fakat genel müdür pek çalışkan değilmiş doğrusu. Şirketin sahipleri çoğu zaman onu odasında elleri başının arkasında camdan dışarı bakarken bulurlarmış.Arada bir fabrikaya iner, işçilerle sohbet eder ve odasına geri dönermiş.
Bir gün yönetim kurulu bir araya gelmiş ve demişler ki : ” Eğer bu fabrika şimdi böyle kar ediyorsa, başına bir de çalışkan bir yönetici getirirsek görün kazanacağımız parayı”. Genel müdürü görevden almışlar ve yerine çok çalışkan bir genel müdür getirmişler.
Gerçekten de yeni müdür zıpkın gibiymiş. Sabah erken gelip, akşam geç vakitlere kadar çalışıyormuş.Odasına nerdeyse hiç girmiyor , işçilerle un taşıyor, kamyoncuları düzene sokuyor , tamir işlerine girişiyormuş. Patronlar mutlu ve mesut bu yeni tempoyu izliyorlar, gelecek yeni karları bekliyorlarmış.
Fakat aradan birkaç ay geçtiğinde fabrikada bazı aksaklıklar meydana gelmeye başlamış, karda büyük düşüşler meydana gelmiştir.Patronlar sonuca inanamamışlar ve sonuç yeni müdürün daha fazla çalışması olmuş. Fakat zarar artmış da artmış. Patronlar eski müdürün adresini bulup yanına gitmişler.
Eski müdür deniz kıyısındaki evinin bahçesinde , ağaçları sularken karşılamış misafirlerini.”geleceğinizi biliyordum, hoş geldiniz” demiş. Patronlar süklüm büklüm durumu açıklamışlar. “Ama” demişler, ” Biz haklıydık, sen tüm gün odandan dışarı seyrediyor, arada işçilerle sohbet ediyor, pek de çalışmıyordun”
Eski müdür gülmüş.” Benim odamın penceresinden fabrikanın bacası görülür. Ben gün boyunca fabrikanın bacasını izlerdim, ne zaman dumanda bir azalma olsa bir problem olduğunu düşünür ve fabrikaya inerdim. Problemin sebebini araştırır,bulur, çözer, birimler arası koordinasyonu sağlar ve odama geri dönerdim. Duman düzenli ve iyi çıktığı zaman ise ufka bakar ve kurumla ilgili yeni projeler tasarlar, hangi bölümlerde ne değişiklik yapacağımı düşünür ve yıllar sonrasını planlardım.” demiş.
İnisiyatif, herhangi bir karar verilmesi gerektiği durumlarda, içinde bulunulan duruma göre, kalıpların ve kuralların dışına çıkarak kendi başına esnek karar verebilme gücü veya yeteneğidir.
Bazı durumlarda çalışanların inisiyatif kullanmalarına izin vermek organizasyon için güç kaynağıdır. İnisiyatif kullanma pek çok yönetici tarafından “ödün vermek” olarak algılansa da sonuçta organizasyon için iyi bir durumdur.
Günümüzde şirketler daha yaratıcı, daha esnek ve daha hızlı olmak zorundalar. Bunun için de çalışanların daha fazla inisiyatif alması ve departmanlar arası işbirliğinin artması gerekiyor. Eskinin tek elden yönetilen hiyerarşik ve bürokratik organizasyonları artık ömrünü dolduruyor.
İşler istenildiği gibi gidiyorsa Genel Müdür’ün işine karışmayın. Ağzı iş yapan ve havalı gezen müdürlere kanıp, altın yumurtlayan tavuğu kesmeyin.