Cemal Süreya sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Cemal Süreya sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
Cemal Süreya, 1931 yılında, o zamanlar Tunceli’ye bağlı olan ve daha sonradan Erzincan’a geçen, Pülümür ilçesinde dünyaya gelen ve Dersim İsyanı nedeniyle, göç etmek zorunda bırakılan ailesiyle sürgüne gönderildi.
Bir tek şiir değil nesir alanında da gayet başarılı eserler veren Cemal Süreya’nın ilk kitabı en iyi şiir kitapları arasında da yer alan Üvercinka olmuş. Gazete ve dergiler için de yazan ünlü isim, hayatı boyunca pek çok kitabın çevirisini de yapmış. İkinci Yeni akımının öncülerinden biri olarak gösterilen Süreya, deneme, çocuk kitabı ve günce gibi türlerde de eser vermiştir.
Cemal Süreya Sözleri
Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, bir yanlışı düzeltircesine açmış.
Denize ilk giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni.. Boğulacakmışım gibi.
Sana yolculuk yapmak istiyorum, kes yüreğine giden bir bilet; Can kenarı olsun!
Hayatta gözyaşlarımı hak edecek bir insan görmedim.
Ya benim göz yaşlarım gereksiz,
Yada uğruna gözyaşı döktüğüm insanlar değersiz.
Küçükken anneme mezarlıktan korkuyorum dediğimde ‘ölüden değil, diriden kork’ demişti.
Zamanla anladım ki; annem yine haklıydı.
Sen dedi; intihar gibisin. Hem herkes tarafından bir kez düşünülen hem de cesaret edilemeyen.
Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü, onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler…
Unutsun beni demişsin, bu bana imkansız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor.
Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık.
Kimseyi suçlama,
Suçlanacak biri varsa o da sensin.
Sonuçta o sana küçük bir umut verdi,
Sen ise ona herşeyini verdin.
Konuşabilmek ile konuşmayı bilmek arasında büyük bir fark vardır. Mesela çoğu insan ikincisini bilmez.
Sonra gülüşün geldi aklıma ve içimden dedim ki; yine gelsen yine severim seni.
Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz.
Önemli olan hastalıkta sağlıkta değil, yalnızlıkta yanımda olman.
Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey, değmeyenlere yüreğimin değmiş olması.
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki.
Seni bir kere öpeyim desem ikinin hatırı kalıyordu. İki kere öpeyim desem, üçün boynu bükük.
Kim istemez ki mutlu olmayı ? Ama mutsuzluğa da var mısın?
Ne zaman bu sehirden kaçıp gitme isteği gelse, bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum. Gidersem dönmem çünkü biliyorum…
Seni soruyorlar… Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? İkisi de imkansız değil mi? Çünkü biliyorum; Asla geri dönmezsin Ve biliyorsun; Sen benim için asla ölmezsin!
Gitmekle gidilmiyor ki… Gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.
Bir daha beni sevdiğini söyleme!
Neden biliyor musun?Çünkü yine inanırım…
“Kimse beni sevmiyor” diye bağırdım… Annem: “Ben daha ölmedim” dedi..
Yaşadığımız hayat yüzümüze vurur.
Sen; aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.
Güzel hayat isteyen, güzel insan biriktirsin.
Yarından bir şeyler beklemekle geçiyor ömrümüz.
Karşıdan karşıya geçer gibi sev beni: Önce bana, sonra bana, sonra yine bana bak.
Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni…
Çocuk olsam yeniden…
Bir tek düştüğüm için acısa içim,
Ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece…
Şimdi açsam pencereyi de beklesem.
Sen gelsen.
Olmaz ya hani geliversen.
Hiç bir şey sormasan.
Hiç bir şey söylemesen.
Sussam…
Sussan…
Sussak…
Uğraşmayı bırak artık dünle ve dünündekilerle.
Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene.
Parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni.
Biraz heyecan, biraz da salıncağı ‘başkası kapacak’ korkusu işte.
Mesafeler birleştirdi bizi bir de sözler, razı olma hiçbir sessizliğe. Biliyorsun seni seviyorum.
Neydi aramızdaki fark biliyor musun.. Ben senin sadece gözlerinle meşgulken, Sen yarın ne giyeceğini düşünüyordun.
Hayatımda ilk kez birisi bana “Kendine çok dikkat et” dedi sadece. Anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde.
Nasıl bilirdiniz? sorusuna, ”Tanıyamamışım” deyip geçtim…
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata..
Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Günlerce konuşmaz, yazmaz, aramaz, sormaz
Sonra gelir bir ”Merhaba” der
Yine o kazanır.
Düşenin dostu olmaz’ derler kimileri.
Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi.
Ve bugün bir kez daha anladım.
Adamlığı kadınlardan öğrenecek erkek çok.
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik
Dışarıya yağmur,
Yüreğime hasret,
Fikrime sen..
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden
Bir bilsen…
Zaman sen olmayınca geçmiyor,
Sen olunca da yetmiyor…
Kim demiş aşk uğruna ölmek zor?
Uğruna ölünecek aşk bulmak zor…
S’onsuzluk istemiştim ben aslında; ama S’yi biraz sessiz söylemişim galiba.
Uzaktan seviyorum seni.. Kokunu alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan.. Sadece seviyorum.
Aramızdaki savaş nasıl anlatılır şimdi. Onun yüreği filistin’di ben oraya yerleşmeye çalışan batılı çocuk.
Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz. “Aşka gelince birkere sevdim işte, birdaha işim olmaz.
Uzaktan seviyorum seni!
Kokunu alamadan,
Boynuna sarılamadan.
Yüzüne dokunamadan.
Sadece seviyorum!
Öyle uzaktan seviyorum seni!
Ve insan,
En çok kimde kaldıysa,
En çok O’ralı oluyor…
Belki de biraz geç rastladım sana.
Ama her şey geç gelmiyor mu yurdumuza?
Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz.
Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz…
Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine!
Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime..
Biz ne zaman yelken açsak sevdalara,kesiliyor bütün rüzgarlar
Ve biz ne zaman bir parça aşk istesek,yalnızlık kesiyor önümüzü…
Mutlu uyumak lazım azizim..
Madem uyku yarı ölüm halidir,
O halde mutlu ölmek lazım;
Her gece.
Güneş her sabah verilmiş bir söz gibi doğuyordu.
Gerçek neydi biliyor musunuz: Her şey.
Bir şeyiniz olayım sizin,
Hani nasıl isterseniz,
Oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz;
Dünyanın bir ucuna
Birlikte gider miyiz?
Kimse benimle oynamıyor diye ağlayan çocuk! Sen büyü hele, bak ne oyunlar oynayacaklar seninle.
Ne ikna edici bir intihar biçimidir; şimdi seninle göz göze gelmek.
Ne demiş uçurumda açan çiçek
Yurdumsun ey uçurum
Şık olmalı kadın dediğin!
Gelişi,
Gülüşü…
Bakışı…
Duruşu…
Hatta,
Gidişi bile!
Acı çektikçe insan olgunlaşırmış,
Yalan be!
İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın…
Bazen öyle yorar ki aşk insanı, bıktırır hayattan..
Ve kapayınca gözlerini birdaha açmak istemez insan..
Unuturum diye uyudum.
Yine seninle uyandım.
Belli ki uyurken de sevmişim seni.
Önce sevdiğiniz terk eder sizi,ardından uykunuz.
Sonra ne sevdiğiniz geri gelir, ne de uykunuz.
Annesinden dayak yediği halde, yine ‘Anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk.
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur…