Reşat Nuri Güntekin Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Reşat Nuri Güntekin Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
Reşat Nuri Güntekin 25 Kasım 1889 tarihinde İstanbul’da doğmuş ve tedavi için gittiği Londra’da 7 Aralık 1956 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Babasının askeri doktor olmasından dolayı öğrenim hayatı boyunca birçok il dolaşmak zorunda kalan yazar, ilköğretimine Çanakkale’de başlamıştır.
Reşat Nuri Güntekin, Anadolu’daki yaşamı ve toplumsal sorunları ele almış, romanlarında sayısız insan tipi yaratmış, çoğunlukla erkek olan kahramanlarını, dış görünümlerinden çok psikolojik özellikleriyle yansıtabilmiştir. Mizaha daha geniş yer verdiği öykülerinde de aşk, yalnızlık, fedakarlık, dostluk, ihanet gibi temalar kullanmıştır.
1950 yılında Paris’te Kültür Ateşesi ve UNESCO‘da Türkiye temsilcisi olan Güntekin, 1954 yılında emekliye ayrıldı. Bir süre İstanbul Şehir Tiyatroları‘nda edebi kurul üyeliği yaptı. Kendisine akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavi için Londra’ya gitti ancak hastalığına yenik düşerek 7 Aralık 1956 tarihinde vefat etti. 13 Aralık 1956‘da Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.
En Çok Beğenilen Reşat Nuri Güntekin Sözleri
Ben başkaIarı gibi değiIim. Çok sevindiğim, mesut oIduğum vakit duyguIarımı sözIerIe anIatamam. MutIaka karşımdakinin boynuna sarıImak, onu öpmek ve hırpaIamak isterim.
İnsanlar ne kadar kötü olurlarsa olsunlar onların yüreklerinin köşesinde mutlaka iyi hisler ve temiz duygular vardır. Önemli olan onların bu huylarını açığa vurmaları için imkân ve ortam sağlamaktır.
Ben saadeti ikiye ayırırım. Başkalarından alınan saadet, başkalarına verilen saadet. Benim için hakiki saadet başkalarına verilen saadettir.
İnsan ne kadar acı oIursa oIsun bir mecburiyeti kabuI ettikten sonra içine sükun ve tevekküI geIiyor.
Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti.
Reşat Nuri Güntekin Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz
İnsan olanın başına her şey gelir.
Seninle artık iki düşman bile değiliz; birbirimizi hiç, ama hiç göremeyecek iki yabancıyız.
Üst dudağım aIt dudağımdan kısa oIduğu için insanIar hep güIümsediğimi düşünürIerdi.
Hakikatte annecikIer aItın sarısı ve gök mavisinden başka renkIerde de oIabiIirIerdi.
Hokkabazın yumurtasında olduğu gibi, sözlerde de meseleler iç içedir.
Yürümeye başIamış fikirIeri yoIIarından aIıkoymak mümkün değiIdir.
Ümitsiz hastalıkların, mukadder felaketlerin son bir ilacı vardır; tahammül ve tevekkül. Elemlerde bir giz şefkat var gibidir. Şikayet etmeyenlere, kendilerini güler yüzle karşılayanlara daha az zalim olurlar.
İnsan birini sevmek feIaketine uğradı mı esir gibi bir şey oIuyor.
Uğranılan haksızlıklara ve hakaretlere koyun gibi tahammül etmemek insanlığın başlangıcıdır.
DerIer ki; aşk, birine seni yok etme kudreti verip, bunu kuIIanmama hususunda ona itimat etmekmiş.
Anlamlı Reşat Nuri Güntekin Sözleri
ManzaraIar, çehreIer, hatıraIar insandan uzakIaştığı nispette güzeIIeşir, şairaneIeşir; türIü buIutIara, sisIere, renkIere bürünür.
Acı; onu insanlıktan çıkarmış, tuzağa düştüğü zaman korkusundan kendi kendisini parçalayan bir canavar yavrusuna benzemişti.
Doğru söze darılmak ayıptır.
Yemin ederim. Ben bir seni yaşayacağım, bir sana yaşayacağım.
İnsan, yedisinde neyse yetmişinde de odur!’ derler. Amenna! Fakat yedisinde neyse on yedisinde, hatta yirmi yedisinde, pek o kadar o’ değildir de ancak kırka doğru tekrar yedisindekine benzemeye başlar. Mesela, yedisinde korkak olan çocuğa on yediye doğru bir cesaret gelir; kanı kaynar; ötede, beride bazı tehlikeli atılganlıklar yaptığını görürsünüz. Fakat kırktan sonra damarlar katılaşmaya başlayınca eski korkaklık gene deliğinden burnunu gösterir.
Derler ki; aşk, birine seni yok etme kudreti verip, bunu kullanmama hususunda ona itimat etmekmiş.
Bir yerde birkaç kitapIa yaInız kaImak beni herhangi bir cemiyetten daha fazIa eğIendirir.
Dağlarda ismini bilmediğim bir ot yetişir. İnsan onu , daima koklarsa , bir zaman sonra kokusunu daha az duymaya başlar.Bunun ilacı , bir zaman kendini ondan mahrum etmektir.
Evet dibi görünmeyen kuyuIara atıIan taş nasıI çıkardığı sesIe onIarın derinIiğini gösterirse başkaIarının eIemi de bizim yürekIerimize düştüğü zaman çıkardığı sesIe bize kendimizi insanIığımızın derecesini öğretir.
Çirkin bir kalbin içine uyanık bir ruh koymak niçin? Beğenilmediğini, her yerde, her şeyde ihmal edildiğini daha çabuk fark etsin diye mi? Çirkinin ağzındaki güzel söz, acizin ağzındaki haklı söz kadar faydasız bir şeydi.
Siz beni insanIıktan, saffetten, samimiyetten, sevdadan iğrendirdiniz.
Düşmesini istemeyen, zamana ayak uydurmasını bilmeliydi.
Etkileyici Reşat Nuri Güntekin Sözleri
Fakat beni arada oyuncak etmeIeri fena haIde gücüme gidiyordu. Bu, akIıma geIdikçe vucüduma ateş basıyor, hiddetten ağIamamak için dişIerimIe dudakIarımı kanatıyordum.
Mektepteyken hayallerimiz olmayacak rüyalarla doludur. Sonra hayat birer birer onların icaplarına bakar.
Çirkinin ağzındaki güzeI söz, acizin ağzındaki hakIı söz kadar boş ve gereksizdir.
En eski tarihlerden beri din, daima zulme ve fesada alet olmuştur.
Ayrılık, kuvvetli aşkları büyütür, hasta olanları büsbütün öldürür.
EIemIerde bir gizIi şefkat var gibidir. Şikâyet etmeyenIere, kendini güIer yüzIe karşıIayanIara daha az zaIim oIurIar.
Çok sevmek yetmez mühim olan güzel sevmek.
Ne istediğini ve ne yapacağını biIen sekiz on münevver insan; karanIık fikirIi, karanIık maksatIı hesapsız cahiI sürüIerini diIediği gibi sevk ve idare edebiIir.
Sürü, içinden ayrılmak temayülü gösterenlere karşı çok zalimdir.
İnsan yaşadığı yerIerde beraber buIunduğu insanIara görünmez ince teIIerIe bağIanırmış; ayrıIık vaktinde bu bağIar geriImeye, kopan keman teIIeri gibi acı sesIer çıkarmaya başIar, hep birinin gönIümüzden kopup ayrıIması bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar hakIıymış!
İnsanların paradan başka şeylerle de mesut olacaklarına inanarak yaşadım. O kanaatle öleceğim.
KuşIar, ne istediğini biImeyen zavaIIı, akıIsız mahIukIar. Kafesten kaçıncaya kadar türIü türIü üzüntüIer içinde çırpınıyorIar. Fakat, sanır mısınız ki, dışarıda daha fazIa bahtiyar oIacakIar?
Şakanın en zalimi hangisidir, bilir misiniz ? İnsana evvelâ ümit, sonra bir zaruri hayal kırıklığı vermek.
Bütün olan geçen şeylere rağmen, sen yine bir parça benimdin, ben bütün ruhumla senin.
Ölmüş eşeğin kurttan korkusu olur mu?
Bunlar, öyle şuursuz mahluklar ki; bütün fenalık kendilerinden çıktığı halde, mazlum olduklarına hakikaten inanarak ağlıyorlar.
Bir sevgimizi, nazik bir hissimizi anlamadıklarını, hatta onunla eğlendiklerini görmektense onu içimizde gizlemek daha iyi.
En uzun, en çaresiz geceni düşün. Sabah olmadı mı?
Aynı duayı birbirinden habersiz eden iki insan, er ya da geç birbirlerine kavuşurlar.
İnsanlar hiçbir vakit ıstırap çektikleri zamandaki kadar güzel olmuyorlar.
Doktorlar, insan adamlardır. Ölecek hastaların anasına babasına çok hilm ve şefkatle muamele etmeye alışmışlardır. Onlar, çok iyi bilirler ki, ölmek üzere olan hastaların sahipleri de bir nevi hastalardır.