Mutluluk bir kelebek gibi

  Mutluluk tıpkı bir kelebek gibidir; Ne kadar kovalarsan, o kadar sakınır senden, Fakat dikkatini başka şeylere çevirdiğinde, Nazikçe gelip omuzuna konacaktır…Henry David Thoreau Zamanın birinde iki tane kız kardeş varmış, nasıl akıllılarmış anlatamam. Etraflarındaki ve okuldaki tüm bilgi onlara yetmez olmuş. Bir gün, anneleri onları dağdaki bilge adama götürmeye karar vermiş Kızlar, bilge adamlaOkumaya devam edin “Mutluluk bir kelebek gibi”

Alın teri

Bir baba, yetişkinliğe doğru ilk adımını atan oğlunu yanına çağırır ve “Evladım artık sen de bir yetişkin oldun. Hazırcılık buraya kadardı. Artık sen de, rızk nasıl kazanır, nasıl harcanır öğrenmelisin. Bu günden tezi yok, sen de artık çalışacak, evimizin rızkını temin etmek için destek olacaksın.” der…

Çatlak Kova

Hindistan’da bir sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla su taşırmış. Sağlam olan kova her seferinde ırmaktan efendisinin evine ulaşan uzun yolu dolu olarak tamamlarken, çatlak kova içine konan suyun sadece yarısını eve ulaştırabilirmiş.

Bir baba-kız hikayesi

Yeni doğmuş kızını seyrederken… Baba: Ne kadar da güzel. Bu küçücük şey benim kızım mı? Bebek: Bu gözlerini benden hiç ayırmayan adam babam olsa gerek. 5 yaşında Baba: Prensesim benim, güzel kızım. Bahçeden koparıp getirdiğin çiçekleri kurutup bir kutuda saklıyorum. Kızı: Babam, niye annemle uyuyor? Hep benimle uyusun; başkalarını sevmesin. O sadece bana ait. 10Okumaya devam edin “Bir baba-kız hikayesi”

Hint Masalı

Hint masalına göre bir fare, kedi korkusundan ötürü devamlı endişe içinde yaşamaktadır.

Büyücünün biri, fareye acır ve onu kediye dönüştürür. Fare, kedi olmaktan mutluluk duyacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü onu kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar.

Lafı Gediğine Oturtanlar-2

  1.Arkadaşları çok çapkın olan işadamını artık bir düzene sokmak ve evlendirmek ister. Sonunda uygun bir hanım bulup, ona haber verirler. Ama adam “Önce birlikte olalım. Birbirimizi biraz tanıyalım” anlamında “Ben işadamıyım, numune görmeden böyle bir karar veremem” der. Mesaj kadına iletilir ve cevap gelir. “Ben de iş kadınıyım, numune veremem ama istediği kadar referansOkumaya devam edin “Lafı Gediğine Oturtanlar-2”

Adam ile büyücü

Adamın biri halinden yakınıyormuş: “Çalışıyorum, didiniyorum, ama ancak geçinebiliyorum. Üstelik yalnızım.”Sonra aklına uzak diyarlarda yaşayan o büyücü gelmiş. Hemen yola koyulmuş… Dağda bir kurda rastlamış; bir deri, bir kemik. Kurt, nereye gittiğini sormuş.

Zeytin Ekmek

Genç, beyaz, gürbüz kadın, tıpkı zalim âşığının hışmına uğramış evvel zaman cariyesine benziyordu… Soluk basma entarisi parça parçaydı. Gür, kıvırcık, kumral saçları, mermer kadar beyaz omuzlarına dökülmüş, celladını bekleyen bir masum gibi, derin derin düşünüyor; çürük kafesli, çarpık cumbadan sokağa bakıyordu.

Mutluluk

Bir Kızılderili masalına göre, Kainatın yaratılışı tamamlanmış, sıra insanı yaratmaya gelmiştir… Yaratıcı, insanlara mutluluk da vermek istiyordu. Ama, bu sırrı bir yerlere saklamalıydı. Sordu: – Acaba mutluluğu nereye gizleyeyim; hemen bulamasınlar? Kartal söz aldı: “Bana ver Tanrım, onu Ay’a götüreyim” – Hayır, bir gün gelir oraya da giderler ve onu kolayca bulabilirler. Yunus balığı, Okyanus’unOkumaya devam edin “Mutluluk”